![]() |
ROPORTAJLAR | ![]() |
![]() |
Yazilar |
||
Roportajlar
Önce thrash metal, sonra hardcore, sonra punk ve en son ska... Athena, sekiz yıllık müzik kariyerinde çeşitli türlere eğilimli müzikler yaptı ve her yaptığını ilgiyle takip eden fanatik bir kitleyi de peşinden sürükledi. Vokal/gitarda Gökhan, gitarda Hakan, basta Ozan ve davulda Turgay'dan oluşan grup, thrash metal soundlu ilk kaseti ‘‘One Last Breath’’ sonrası ikinci kez dinleyici kulaklarına ulaşıyor. Yeni albümde ‘‘Tarlaya Ektim Soğan’’ gibi türküler, punk'la buluşuyor. Kendi adlarını taşıyan bu ikinci albümde Athena, radikal bir kararla hem türünü, hem de söylemini değiştirmiş durumda. Athena artık ska/punk yapıyor. Blue Jean Dergisi muhabiri Çağlan Tekil, grup elemanlarıyla (Ozan yoktu) Kalamış'taki evlerinde söyleşti. Albümün çıkış aşamasını anlatır mısınız? - Teklif Murat Akat'tan geldi, yaklaşık 6 ay kadar önce. Sonra üç ay kadar hazırlandık. Parçaları biraz değiştirdik. Türkiye'ye uygun hale getirdik. Ska Türkiye için yeni müzik çünkü. Stüdyo çalışması da bir ay sürdü. Athena'nın sahne performansını bilenler, albümü biraz yumuşak buldular. Yani canlı performansı yakalayamamışsınız gibi... - Konser ruhu bozulmasın diye kayıtlara canlı girdik. Gitar, bas ve davul aynı anda kaydedildi. Sıkı takipçilerimizin bile farkedemeyeceği küçük değişiklikler var. Böyle bir albümün çıkması için bazı tavizlerin verilmesi gerekiyordu. Bu albüm için yaptığımız ilk demolar pure punk ve ska'ydı. Türkiye'de ilk kez bu tarz bir albüm çıkacaktı ve yaptıklarımız böyle bir albüm için çok sertti. Daha kolay dinlenebilir oldu albüm, biraz daha popumsu... Çünkü biz kendi küçük kitlemize sınırlı kalmak istemiyoruz. Biz mümkün olduğu kadar çok insana ulaşmalıyız. Türkiye'de her tür müziği dinleyen insanlara bu müziği sevdirmek gibi bir amacımız olduğu için vokali yumuşatmak zorunda kaldık. Verdiğimiz tek taviz bu oldu. Müziğimizden hiç ödün vermedik. Belli bir kitleye ulaştığın zaman ikinci albümünde istediğin tarzı yap, adam en azından Athena ismini duymuş olacağı için albümü merak edip alacak. Tek istediğimiz kulak tıkanmasın. Kargo'yla çalışma fikri nasıl oluştu? - Albümün prodüktörlüğünü Kargo'nun gitaristi Selim yaptı. Murat'ın askerlik arkadaşı. Selim bizi Marmaris'te çalarken dinlemişti. Murat da ona demomuzu dinletmiş, o da bizimle çalışmak istediğini söylemiş. Bu sayede ortak çalışma fikri oluştu. Kaydın büyük bir bölümünü ve miksajı Selim yaptı. Parçaları çaldık, çaldık, arada da dalga için takılıyoruz. Kargo'dakilere ‘‘bakın sizin parçayı ne yaptık!’’ diye ‘‘Şairin Elinde’’yi çaldık. Adamların hoşuna gitti. Kargo'dan Mehmet ve Selim'le birlikte, Turgay'la ben (Hakan) girdik işe. Sonra Gökhan geldi, vokalleri yaptı. Yaklaşık dört yıldır ska çalıyorsunuz. ‘‘Skalonga’’ ve ‘‘Bazil’’in etkilendiği temaları saymazsak, 11 parçalık albümde dört tane cover parça var. Çok değil mi? - Albümde dört cover yok ki! Bir ‘‘Quizas/Perhaps’’in bir de ‘‘Şairin Elinde’’nin yorumları var. Ötekilerde sadece parçaların beğendiğimiz yerlerini kullandık. Mesela ‘‘Yaylanın Çimeni’’nin orijinali ile bir alakası yok. Tamamen kendi yorumumuzu kattık. Diğerleri de öyle. Punk komplike bir müzik değil, kafana göre çalarsın. Bunlar da hoşumuza gitti, koyduk. Mesela ‘‘Tarlaya Ektim Soğan’’ gibi bir parça hemen dikkat çekiyor. Dikkat çekmek zorundasın. Ama bütün albüm ‘‘Hep Aynı’’ parçası gibi olsa, adam ne sound'u tanıyor, ne de söz şeklini biliyor. Adama çok yabancı olduğu için türkülerle, içinde ufak ufak göndermelerle şarkıları yaptık. Bizim bir sürü parçamız vardı, kayıt aşamasında eledik. Türkülerin punk'a yorumlanması hoşumuza gitti. Bunu da zaten ilk biz yaptık, ama albümleştirmek zaman aldı. Bu albümden hep ‘‘ilk albüm’’ diye bahsediyorsunuz. Oysa sizin ilk albümünüz ‘‘One Last Breath’’. O zamanları ve albümü sahiplenmek istemiyor musunuz? - Yooo, alakası yok! O İngilizce bir albümdü. Bu ise ilk Türkçe albümümüz. İlk kez bu albümde profesyonel anlamda bir albüm çalışmasına girdiğimiz için ağzımız alışmış. Heavy metal yaptığımız ve dinlediğimiz günleri kesinlikle inkar etmiyoruz. Eski tayfa yeni halinize bozulabilir... - Türkiye'de bu tip olaylar hep oluyor. Biz insanların metalci, rockçı, arabeskçi diye ayrılmasına karşıyız. Biz sevdiğimiz müziği yapıyor ve dinliyoruz. Çeşitli müzikler dinleyerek onlardan etkileniyoruz. Mesela elektronik müzik benim (Gökhan) çok ilgimi çekiyor. Konserlerimizin maksimum 45 dakika sürmesini planlıyoruz ve belki bu süreden sonra pikaplarla elektronik bişeyler bile çalabilirim. İlk albüm zamanı Pentagram, Metallium gibi gruplardan etkilendik. Hep ‘‘daha iyi nasıl çalabiliriz’’ diye kafa patlattık. O günlerde hissettiklerimiz oydu. Ama artık ben gitar bile çalmıyorum. Biz punk yapmaya o kaset çıkmadan önce başladık. Ama yine de o kaseti çıkardık. ‘‘Bazil’’i yaparken yeni türümüzün sinyallerini vermiştik zaten. Eski kitlenin ne diyeceği bizi hiç ilgilendirmiyor. Biz açık fikirli insanlarız ve sevdiğimiz müziği çalıyoruz. Bir sonraki albümümüzün bile çizgisini şu an kesin olarak söyleyemeyiz, çünkü değişebilir. Bence ilk kaset ile bu kaset arasında büyük fark olması çok iyi. Bu bizim gelişimimizi gösteriyor. Klip için neden ‘‘Skalonga’’?... - ‘‘Skalonga’’ya çektik, çünkü hangi parçaya çekeceğimizi hiç önemsemiyorduk. Albümdeki tüm parçaların hit olduğuna inanıyoruz. Bir de ‘‘Holigan’’ın hikayesini dinleyelim... - Bu parça, yaptığımız ilk Türkçe parçalardan. Futbolu çok seviyoruz, hepimiz koyu Fenerbahçeliyiz. İki hafta önce Vanspor maçında FB stadında devre arasında ‘‘Holigan’’ı çaldılar, acayip sevindik. Eğer Fener şampiyon olursa, bu parçanın bir de Fenerbahçe versiyonu var, onu da çalacağız. Şampiyonluğa kalırsa herhalde çalamayacaksınız (Röportajı yapan kişi Galatasaray taraftarıdır). Neyse, albümde bazı tavizlerin verilmiş olması, konser performansını nasıl etkileyecek? - Hiçbir değişiklik olmayacak. Bangır Bangır çalacağız. İnsanlar eğlensin, eşlik etsin ve kaynaşsın istiyoruz. Fenerbahçe marşı hazır "12 Dev Adam" müziğini yapan Athena, Barcelona maçı için Fenerbahçe’ye marş yetiştiriyor. Athena "Galatasaray’a da seve seve beste yaparız" diyor 12 DEV ADAMA, Athena’dan bir şarkı geldi. Uuh, ahhların çekildiği bu özel Athena sound’u yine zıplatıyor, hoplatıyor, bir yandan da milli duygularımızı ayağa kaldırıyor, bu arada basketbol milli takımımız şahlanıyor. 4 adet genç adamdan kurulu Athena, şimdilerde Fenerbahçe için bir marş yapmaya hazırlanıyor. Müzikleri gereği böyle siparişlere açık olduğunu söylüyorlar. "Halter için bile beste yapmaya hazırız. Galatasaray da istesin onlara da seve seve beste veririz" diyorlar. Kendileri küçük müzikleri büyük 4 adam bakın başka neler anlatıyor: Bu şarkıdan kaç para kazandınız? • Gökhan: Beste yaptığımızda ve sattığımızda kaç para alıyorsak o kadar. • Turgay: Bir de herkes yanlış anladı. Hiç para almadık sandı. Sabah gazetesinde yanlış yazdılar. Oysa Garanti Bankası’ndan biz bestemiz için para aldık. Çok büyük bir para değil. • Hakan: Ama maçlara takıma destek vermek için katılma kararı aldık. Bu destek için özel bir para almadık. Maçlara gelin diye davet ettiler. Biz de mutluluk duyduk. Bizim için gurur verici bir şey. Başa dönelim, bu şarkının hikayesi nedir? • Gökhan: Serdar Erener’in ajansından bizi aradılar. Ve 12 dev adam isimli bir konsept hazırladıklarını, bizden de reklam filmi için şarkı istediklerini söylediler. Yani 12 dev adam lafı size ait değil, Serdar Erener’in, öyle mi? • Gökhan: Evet. Bizden istenen şampiyonanın reklam filmi için bir şarkı yapmak, içinde 12 dev adam lafını da geçirmekti. • Hakan: Bizden istenen bizim müziğimizde zaten var. Sound’umuz ortada. Sipariş alarak müzik yapsak da kendi müziğimizi yapıyoruz. Şarkılarınız slogan oluyor, tezahürat oluyor. "Nerede kaldı işin müzisyen tarafı?" diye endişelendiğiniz olmuyor mu? • Ozan: Böyle kaygılarımız yok. Bizim normal parçalarımız da marş gibi zaten. Bu handikap değil midir bu bir müzisyen için? • Ozan: Biz hiçbir zaman jingle adamı olmadık. O karakterde adamlar değiliz. • Hakan: Biz müziğimizi yapıyoruz. Şarkı slogan olmuş, yayılmış tezahürata dönüşmüş, o işin bir başka gelişen yüzü. • Gökhan: Yaşadığın yerin majoritesine kendini bozmadan hitap edebiliyorsan, başarı orada başlıyor. Sizi herkes futbol hastası olarak biliyor. Basketbolla ilişkiniz eskiden ne durumdaydı? Şimdi nasıl? • Gökhan: "Athena futbol grubuydu. Ne oldu şimdi? Trend mi kovalıyor?" diye bir şey yok. Bizden istendiği için böyle bir şey yaptık. Bu olaya kadar ara sıra evde NBA maçları izlerdik. • Hakan: Basket üstadı aramızda Turgay’dır. Benim zamanında basket oynamışlığım da var. Becerememişliğim de var. • Turgay: Efes Pilsen’in şampiyon olduğu senenin gazete kupürü hâlâ durur bende. Basketbol, futbol önemli değil. Haltere bile müzik yapılır sonuçta. 12 Dev Adam’la birlikteyken kendinizi cüce gibi hissettiniz mi? • Hakan: 4 cüce adam gibi mi? • Gökhan: Hiç hissetmedik. Bizim hiç kısa-uzun boylu gibi bir kompleksimiz yok. O adamlar öyle yani. • Turgay: Ama Hidayet bana bir vurdu mu oturtur diye espri yaptık. Hidayet koltuğa bir oturuyor. Tam oturuyor mesela. • Gökhan: Ben sarılmaya çalıştım işte maçtan sonra. Kafam beline yakın bir yerlerde kalakaldı. Çok komikti. • Ozan: Bu yüzden sevindikleri zaman çok sarmaş dolaş olamadık! Fenerbahçe özel marşı yazıyormuşsunuz şimdi? • Hakan: Aziz Yıldırım’la özel toplantı yapıldı, buna karar verildi. Barcelona maçına yetişecek. • Bir marş da Galatasaray istese yapar mısınız? • Ozan: Tabii ki yaparız. • Gökhan: Bizim kalıplarımız yok. Sadece tuttuğumuz takımı çekinmeden söyleriz. Şu anda Galatasaray gelse, bir GS bestesi verin dese, seve seve veririz. • Hakan: Biz Fenerli Fenerli, Galatasaraylılarla gayet iyi anlaşırız. Şampiyona boyunca gördüğünüz kadarıyla Ankara izleyicisi mi, İstanbul mu? • Athena (Hep bir ağızdan): Ankara. • Hakan: Ankara seyircisi daha bilinçli, daha coşkulu. • Gökhan: İstanbul futbol, Ankara basketbol şehri. • Turgay: İstanbul seyircisi gibi Ankara seyircisi kaskas değil. Hep "basketle ilgilenenler kaliteli çocuklardır, futbolla ilgilenenler kırodur" denir. Sizce bu söylentinin ne kadarı gerçek? • Gökhan: Kıro değil. Basketbol salon ekolü, tamamen Amerika’dan gelen bir olay. Futbol daha rough (sert), daha sokağı andıran, kitleye hitap eden bir olay. • Hakan: Futbol her yerde. Basket böyle değil, bir Kamerun bir bilmem ne adalarında yok. Futbol, her kesimi içine çok kolay dahil ediyor. • Ozan: Bunun kalitelilikle, kırolukla alakası yok. Bu parçadan sonra astronomik rakamlı teklifler geldi mi? Kaset satışlarınızda artış gerçekleşti mi? • Hakan: Bu olay bir kapı daha açtı. • Gökhan: Kaset satışlarında ciddi bir artış oldu. Peki milli takımın başarısıyla nasıl bir ortaklık kuruyorsunuz? • Ozan: Fransa’daki Avrupa Kupası gibi oldu bu olay. O dönem Fransa’da kupayı istemeyen bir kişi dahi yoktu. Herkes o kupayı istedi ve aldılar. Olay bu. Reklam filminin de müziğinin de bu isteği uyandırmada çok büyük rolü var. Herkes "Aa basketbol diye bir şey var" oldu. Eskiden de basketbol böyle bir şeymiş. Bu ilgi hemen kazanıldı. • Hakan: Dev adamlar diyor ki "Siz bizim uğurumuz oldunuz." Onlarla her maçta beraber olduğumuz için ve her şey iyi gittiği için böyle söylüyorlar. Ama önemli olan ülkenin bilincini, duygularını buraya kanalize etme köprüsünü kurmamız. Olimpiyatlara aday olduk mesela ama böyle bir bilinci uyandıramadık. Keşke uyandırabilseydik. Şimdi 7’den 70’e herkes 12 dev adamı destekliyor. Niye? Çünkü bu bizim besteyle ve reklam kampanyasıyla profesyonelce bu bilinç uyandırıldı. 12 dev adamdan favoriniz kim? • Athena (hep bir ağızdan): Hepsini çok seviyoruz. • Gökhan: Benim favorim Mehmet Okur. Çok saydam ve içeriği çok iyi bir adam. • Hakan: Benim de. Mirsad mesela çok hırslı. Hidayet de öyle, çok iyi ateşliyor. • Ozan: Asım soğukkanlı. • Turgay: Harun çok efendi. "Her şeyden önce müzik, sonra maç. En son kızlar" Athena elemanları aşk acısı nedir bilmiyor! Romantik olmadığınıza dair söylentiler var. Doğru mu? • Athena (Hep bir ağızdan): Değiliz. Biz romantik değiliz. • Hakan: Aşk acısı nedir bilmeyiz. • Gökhan: Cinsiyet ayrımı gözetmez, dostluğa önem veririz. Arkadaşlık önemli olan tek şey. Kızlar... • Gökhan: Hepsini çok seviyoruz. • Hakan: Takdir ediyorum. • Turgay: Hakan’a katılıyorum. • Ozan: Hepsine sevgi ve saygılar. Öncelik sırasına göre tercih yapın. Kızlar, futbol, müzik. • Athena: Müzik, müzik, müzik, maç ve kızlar.... Sizin milliyetçi olup olmadığınız sık sık gündeme geliyor. Öyle misiniz? • Turgay: Ben Türkiye’yi çok seviyorum. Burada yaşıyorum. Fakat dönüp baktığım zaman insanım. Sadece ve önce insanım. • Hakan: Hümanist bir yapıya sahibim. Her şeyden önce insanlık. • Ozan: Milliyetçi olduğumuz durumlar var. Ama bakışımız çok dünyevi bir bakış. Milletimizi yeri geldiğinde savunuruz. • Hakan: Tabii ki ülkemize bağlıyız ama körü körüne bunu yapmayız. • Gökhan: Milliyetçiliği dünya vatandaşlığı olarak kabul edip uygulamak gerekir. Dünyalı olmak daha büyük ve daha zor bir şey. TURGAY 1973 Malatya doğumlu. Müziğe küçük bir çocukken bidonu ters çevirip çalarak ve kardeşini oynatarak başlamış. 7 yaşında Malatya’dan İstanbul’a taşınmış. 18 yaşında evi terk etmiş. 25 yaşında geri dönmüş. İlk çaldıkları yer olan Marmaris’i hâlâ unutamıyor. Açıköğretim Fakültesi’ne devam ediyor. O da Energie’den giyiniyor. GÖKHAN 1976 İstanbul doğumlu. DJ kod adı G Point. Türkiye’de istediği eğitimi alabileceği okul olmadığı için Açıköğretim’de vakit öldürüyor! Ses teknisyenliği okumak için bir ara yurtdışına gidip gelecek. Hep müzisyen olmak istemiş. Mandolinini kırıp gitar almasıyla müzisyen olmuş. Çok yaramaz bir çocukmuş. Kızlarla hiç evcilik oynamaz, aile gezintilerine hiç çıkmazmış. Çocukluğu boyunca çete kurup kavga etmiş. Şimdilerde, DJ’lik yapıyor, Athena’nın solisti, bekar. Levi’s ve Diesel’den süsleniyor. Fenerbahçe’yi çok seviyor. HAKAN 1976 İstanbul doğumlu. Babası eczacı. Solist Gökhan’ın ikizi. İ.Ü. Devlet Konservatuarı Klasik Gitar Bölümü öğrencisi. Bekar, sporcu, sakin ve güvenilir biri. Örümcek Adam’ı çok seviyor. O da Energie’den giyiniyor. OZAN 1974 İstanbul doğumlu. Küçükken en çok MFÖ’yü ve Sezen Aksu’yu dinlemiş. Rock müzikle tanışır tanışmaz içinde müzik yapma isteği doğmuş. O gün bugündür müzik yapıyor. Hem de "bas bas". Energie’den giyiniyor. |
||
![]() |
||
Edit a custom page for your Web site: This is the ideal place to design your own custom page, filled with whatever you can imagine from products, pictures, fan clubs, links or just more information. | ||
![]() |
||
Edit a custom page for your Web site: This is the ideal place to design your own custom page, filled with whatever you can imagine from products, pictures, fan clubs, links or just more information. | ||
![]() |